24-25 Mayıs tarihlerinde düzenlenen ve Ege’nin en uzun soluklu kış trofesi olan BAYK Kış Trofesi’nin final ayağı rüzgar oyunlarına yenik düşerek yarışsız bir kapanışa imza attı.
24 Mayıs Cumartesi saat 12:00 dolaylarında parkura çıkan filo ve hakem heyeti hep birlikte rüzgar bekledi, ancak o stabil meltem maalesef selam vermeyecek ve bugün kimseye yarış yaptırmayacaktı. İlk günün rüzgarsızlığını ikinci günü iyi değerlendirerek trofe finalini kurtarma ümidi vardı, ancak hava raporları da sabah saatleri itibari ile 25-30 knotluk sağanaklar veriyordu.
25 Mayıs Pazar günü ise esecek sert havayı ön gören hakem kurulu start saatini 11:00’e çekti, ancak yaptığı ölçümlerde rüzgarın filonun can ve mal güvenliği sınırlarının üzerinde olduğuna karar vererek karada tehir ilan etti. Rüzgarın yarışmaya uygun banda gerilemesini beklerken sürpriz bir doğa olayı yaşanırmışçasına hava aniden kesildi. Bu sefer de filo kale önünden başlayarak rüzgar aramaya çalıştı, ancak bu sefer de sabah saatlerinde esen 30 knotluk rüzgardan eser kalmamıştı. Tüm filo yarış yapamadan tehir altı aydın anonsunu duyarak üzgünce limana dönüş yapmaya başladı. Dönen ve devamlı yer değiştiren rüzgar nasıl bir hikmetse coğrafi rotaya bile müsaade etmiyordu. Herkes limanına dönmeliydi çünkü yarış yapılsa adil olmazdı.
Saat 15:00 dolaylarında verilen yarış iptali anonsundan sonra gelen rüzgar ise marinaya dönen sporcuları üzmüştü, ancak burada esas can sıkıcı olay destek sınıflarına verilen start abandone edilmemiş, onlar hala yarışıyorken ORC grupları yarışamadan marinanın yolunu tutmuş olmalarıydı.
Tüm bunlar yaşanırken ben evimin bahçesinden yarış alanını seyrediyordum. Sabah uğradığım filo ve hakem heyetiyle sohbet ettikten sonra evime dönmüş, dürbünümü almış ve başka hiç bir kulübün yarış talimatında olmayan o saçma kuralı okuyarak yarışanları seyretmeyi hayal ediyordum. Normalde parkurda olacaktım, Atiye teknemizi bazı özel sebeplerden getirmemiştim ama dostlarımın Runner teknesi ile kayıt vermiş, ancak kayıtta teknede benim bulunmam şu madde ile mümkün değil cevabını almıştım.
22.5: Tekneyi yarışa kayıt yaptıran tekne sahibi veya yetki verdiği sorumlu kişisi şahsen teknede bulunacaktır. Kayıt yaptıran kişi, aynı yarışta veya bir seri yarışta başka bir teknede bulunamaz. Bu durum, her iki tekne için Protesto Kurulu uyarınca DSQ ile cezalandırılır.
Kural bu şekildeydi, ancak bu kuralı hangi aklıselim kişi yazdı anlamak mümkün değil çünkü sektörün içinde farklı teknelerden iş alarak yarışan onca profesyonel var. Laf aramızda bu trofenin içinde tekne değiştiren ekip var! Bundan da doğal bir durum yok benim nezdimde, adam teknesini satmış başka tekne almış trofede iddiasını sürdürmeden yarışmaya devam etmiş.
İyide ben de teknemi trofeden çektim ve bu ayakta arkadaşımın teknesine gitmek istedim ya da profesyonel bir sporcu olarak ücret karşılığı başka bir tekne ile anlaştım.
Olmaz…
Hani çok profesyoneliz ya!!!
Atiye teknesi trofeden çekilmiş, yedi ayağın üçüne girmemiş. Bende trofenin son ayağında bulunmak, haziran ayında olacağım ameliyattan sonra bir kaç ay yarışamayacağım için dostlarımın teknesinde yarışmak istedim. Bu durumu da rica ederek anlatma gafletinde bulundum açıkçası. Sailing Times da trofe son ayağına davetli bu arada, ancak yayın organını ayrı yazarını ayrı sandılar sanırım, haliyle durum böyle olunca internet sitemizin sahibi de yarışa iştirak etmedi. Normalde niyetimiz bu güzel davete icabet ederek harika fotoğraflar çekmek ve finali güzelce kaleme almaktı.
Kuralı okuduğunda kendi tekneniz yarıştaysa siz başka teknede yarışamazsınız demeye çalıştığını bir tek ben mi anlıyorum? Oldukça saçma ve kalp kırıcı bir şekilde insiyatif kullanılmadı. Ben parkurdayım diye de hiç bir sporcu protesto çekmezdi emin olun. Derdimiz sporcular olmadı ki hiç, kulübün değişiklik yapmama inadının kaç kişiyi küstürdüğü ortada.
- Kış Trofesini Mayıs sonuna ayak koyarak yarışanlar, profesyoneller, marina gibi herkesi zora sokmanın anlamı var mıydı?
- Sporcuya, yazara, basına saygı göstermeden konuşan çocukları tahtaya yazma edasında disiplin kuruluna gitmeye gerek var mıydı?
- Yarışına destek veren sponsorlardan birisinin teknesini çektiği protestoyu haklı gördüğün halde onu da diskalifiye edip bir firmayı küstürmenin anlamı var mıydı?
- Yağmur çamurda start verip canavar gibi 25 knotluk havada güvenle kazasız belasız yarışı tamamlayabilen bir filoyu, trofenin son ayağında karada bekleterek rüzgarın ölmesini beklemenin bir anlamı var mıydı?
- 3 şahitli bir protestoda şahitlere inanmayarak dosyada adı geçmeyen bir sporcuyu arayarak teyit almaya çalışmanın anlamı var mıydı? Herkes yalancı senin adamın mı doğrucuydu?
- Her yarışta rakiplerini öven, bu işten ekmek yiyen sporcuları ön plana çıkaran bir gazeteyi hedef almaya gerek var mıydı?
Yoktu tabii ki…
Açık açık yazayım, Selim Kakış’ı benim kadar kim övdü? Murat Sussa ve ekibini benim kadar kim anlattı? Cemre Metin’in performansını, Tunca Çalışkan’ın zaferini, hüznünü! Kim iltifat etti Lobster teknesine benim kadar? Başhakem Ayberk Olcay’a benim kadar kim iltifat etti şu camiada?
Sen yüz binlerce Euro yatırım yapmış bir tekne sahibini, bir ekibi mutsuz göndermeyi başardın mı bir partiden? Başardın. Nasıl hem de? Orasını da yaşayanlar anlatsın ama ayıp…
Tek kelimeyle ayıp…
Geçmiş yazılarımda trofenin tarihlerinden, parkurlarından hatta yeri gelince sporcuların aceleciliğine kadar 23 senedir yat yarışçılığının içinde olan biri olarak eleştirilerimi yaptım. İyi yapılan işleri de övdüm haliyle ancak bugün gelinen noktada BAYK’ın tepeden tırnağa bir yenilenmeye acil ihtiyacı olduğu ortadadır. Kimse kusuruma bakmasın BAYK bu yıl ben dahil bir çok sporcunun kalbini kırdı, özellikle Protesto Kurulu’nu değiştirmemek için ısrarı da tekne sayısının azalmasına sebep oldu. Bir de üzerine şansızlığın yanı sıra biraz da güvenlik endişesi ve son ayağın stresi girince ortaya yarışsız bir trofe finali çıktı.
Bol efektli rüzgarsızlık fotoğrafları, gülümseme yakalamak için çabalar, yüksek desibelde müzik ve kupa töreni. Bunlarla ancak kupa alanlara kısmen pansuman yapabilirsiniz ama NYC kalitesinde olabilecek bir kulübü bu hale getirdiğiniz için gerçeği ile yüzleşmek zorundasınız. Çok özür dilerim ama ülkenin en elit marinasının içinde bir kulübünüz, o kulübe destek veren eski başkanımız ve mekanı var ve hala tam layığı ile bir yarış düzenleyemiyoruz.
Bütün kış Marina Yacht Club’ta kupa dağıtırken son ayakta ve en önemli finalde insanları alışkanlıkların dışında bir yere götürmek? Soru işareti ile bırakıyorum sadece…
Kulüp başkanının avaz avaz destek veren herkese teşekkür ettiği bir ödül töreninde yükselmeyen alkışlar ise cabası…
Bugün esen havada yarışı verseydik sonuçlar değişebilirdi, esti kaldı sonrasında oynak havada bir coğrafi verseydik hafif hava avantajı olan tekneler trofe sonuçlarını değiştirebilirdi. Adalet için sistem değiştirirken adalet için destek sınıflarını yarıştırırken ORC sınıflarını yarıştırmamayı bana birinin anlatması lazım. Ya da hepimizin çok saf olması lazım. Takdir okuyanların.
Özetle, final tam bir fiyasko manifestosuydu! Fiyasko nasıl olur? İdeolojisi nedir tam anlamıyla BAYK Kış Trofesi 7. Ayağında bu yazıldı, protokol bile sahnenin en uzağındaydı daha ne diyeyim.
Baştan sona emek harcayan herkese.
Geçmiş olsun…
BAYK Kış Trofesi tam anlamı ile bir fiyasko manifestosuydu…