İstanbul Açık Deniz Yat Yarış Spor Kulübü Başkanı ve Türkiye Yelken Federasyonu Yönetim Kurulu Üyesi Ekrem Yemlihaoğlu, çok küçük yaşlardan itibaren denize dair ne varsa, büyük bir aşk ile içinde olmaya çalışan bir deniz insanı. İstanbul Açık Deniz Yat Yarış Spor Kulübü ve Cumhurbaşkanlığı Uluslararası Yat Yarışı üzerine bir röportaj gerçekleştirdiğimiz Ekrem Yemlihaoğlu, “Biz bu ülkenin en değerleri topluluklarından biriyiz. Hak ettiğimiz ilgi, bilinirlilik ve saygınlığı hep beraber büyüteceğiz” diyerek yelken camiasına önemli mesajlar verdi.
“Yelken yarışlarında Türkiye önemli potansiyele sahip”

İstanbul Açık Deniz Yat Yarış Spor Kulübü’nü, 2008 yılında yurt dışında katıldıkları bilinirliliği oldukça yüksek bir yarış sırasında kurma kararı aldıklarını belirten Ekrem Yemlihaoğlu, “Hem ekibimizin performansı adına hem de tüm organizasyon adına öyle kötü bir tecrübe yaşamıştık ki bir tepki olarak yeni bir başlangıca ihtiyaç duyduk. Dünyada yelken sporu bizim gelmiş olduğumuz noktanın hala üzerinde olsa da Türkiye’nin sahip olduğu potansiyel (coğrafi güzellik, tesisler, genç ve dinamik nüfus, jeopolitik alanlar) çok daha fazla. Kulübümüz bu potansiyeli hayata geçirmek üzere kuruldu ve bu amaçla çalışmaya devam ediyor” dedi.

“Gelişmemizin yolu iş birliği ve güç birliği yapmaktan geçiyor”
Kulüp olarak çok önemli bir idealleri olduğuna dikkat çeken Yemlihaoğlu, sözlerini şöyle sürdürdü; “Bir yelken kulübü gücünü ve imkanlarını, ekiplerin ve sporcuların üzerinden kazanmamalı. Onların yükü zaten yelken sporunun doğası gereği çok ağır. Hatta tam aksine sponsorlardan, medyadan ve kamudan aldığı gücü ve imkanları bir röle gibi ekip ve sporculara aktarmalı. Yelken sporu ülkemizde henüz popülaritesi çok yüksek bir spor dalı değil maalesef. Dolayısıyla organizasyonları doğru senaryolarla, doğru hikayelerle destekleyip medyanın ve geniş halk kitlelerinin dikkatini çekmeliyiz. İşte o zaman her yelken takımı bu pastadan pay alacaktır. Gelişmemizin yolu beraber iş birliği ve güç birliği yapmaktan geçiyor. Dünyada çok güçlü bir iletişim çağı yaşanırken ‘küçük olsun, benim olsun’ diyen herkes süreç içinde yok olacaktır.”

Cumhurbaşkanlığı Uluslararası Yat Yarışı’nda bu yıl
İstanbul Açık Deniz Yat Yarış Spor Kulübü, Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanlığı’nın himayelerinde Cumhurbaşkanlığı Uluslararası Yat Yarışı’nı düzenliyor. Ekrem Yemlihaoğlu, bu yıl “Gerçek bir açık deniz mücadelesine hazır olun” sloganıyla duyurulan yarış programı hakkında şu bilgileri verdi;
“23 – 25 Nisan tarihlerinde İstanbul ve Çanakkale’de Çanakkale Kupası
14 – 19 Mayıs tarihlerinde İstanbul ve Samsun’da Kurtuluş Kupası
20 – 23 Temmuz tarihlerinde Marmaris Kıbrıs’ta Kıbrıs Kupası
29 Ekim – 2 Kasım tarihlerinde İstanbul Cumhuriyet Kupası
Detayları www.sailturkiye.racing adresinde bulmak mümkün.”
“Denizcilerimiz, özellikle yelkenciler bu ülkenin aydınlık yüzüdür”
Ekrem Yemlihağolu, “Tarihi açıdan her yarışın kendi içinde çok özel anlamı var. Buna nasıl karar verdiniz” sorusunu şöyle cevapladı: “Bu sorunuza sorular ile cevap vermek isterim; Çanakkale destanı denizcilerimizin bir gece döktüğü mayınlarla kazanılmadı mı? Mustafa Kemal Atatürk bu Cumhuriyeti kurmak üzere Samsun’a deniz yolu ile gitmedi mi? Yüz binlerce Kıbrıs Türkü’nün canı Kıbrıs çıkartmasıyla kurtulmadı mı? İstanbul’un fethinden Prevezelere kadar buna daha onlarca örnek verebiliriz. Biz sadece eğlenmeyi düşünen sığ bir topluluk değiliz. Tarih boyunca değildik. Denizcilerimiz, özellikle yelkenciler bu ülkenin aydınlık yüzüdür, bu ülkenin değerlerine bağlı ve emin olun her biri büyük cesarete sahip bireyleridir. Biz kapalı bir ve güvenli bir alanda spor yapıp sonra duşumuzu alarak evimize dönmüyoruz. Fırtınasıyla soğuğuyla yeri geldiğinde sıcaktan kavrularak her yanımız yara bere içinde hem doğa ile hem de rakibimiz ile mücadele ediyoruz. Yelken bir zengin sporu olarak lanse edildi ve küçük bir zümrenin hakimiyetine mahkûm edildi. İşte bu program, bu özelliklerimizi tekrar hatırlamak ve toplumda bize bakış açısını değiştirmek üzere yapıldı. Biz bu ülkenin en değerleri topluluklarından biriyiz. Hak ettiğimiz ilgi, bilinirlilik ve saygınlığı hep beraber büyüteceğiz.”

“Cumhurbaşkanlığı bu ülkenin en üst makamıdır”
Dünyada bütün devletlerde yelken sporunun en üst makamlar tarafından desteklendiğini belirten Yemlihaoğlu, “Burada detaylandırarak girmeye gerek olmayan birçok nedenden ötürü bu destek veriliyor ama biz spor ekseninde bakalım. Cumhurbaşkanlığı bu ülkenin en üst makamıdır, himaye edilen birkaç projeden biri olmamız tüm yelkenciler için çok büyük bir ayrıcalık ve güçtür. Cumhuriyetimiz var oldukça yelkencilerimiz ülkenin en üst makamınca desteklenecek ve onurlandırılacaktır. Biz günü geldiğinde görevimizi devredeceğiz yepyeni gençler gelip işin başına oturacaklar ama kazanan hep yelken camiası olacak. Biz bu ayrıcalığın en başından beri farkında olarak Sayın Cumhurbaşkanımıza denizlerde neden var olmamız gerektiğini arz ettik, düşüncelerimiz, planlarımız kabul gördü ve Cumhurbaşkanımızın tensipleriyle beş yıldır yarışları organize ediyoruz. Umarım yelkencilerimiz hiçbir zaman sona ermeyecek şekilde bu ayrıcalığa sahip olurlar” diye konuştu.

“Tüm camianın beklediği, heyecan yaratacak bir organizasyon olacak”
Ekrem Yemlihaoğlu, “Bu sene yelken camiasını nasıl bir organizasyon bekliyor” sorusunu ise şöyle cevapladı; “Bu konuda sevgili Engin Yuvaktaş büyük çaba harcıyor, her dakika yeni bir sürprizle geliyor, detayları paylaşmayı ona bırakmak isterim ama genel prensiplerimiz çok net. Adil, rekabetçi yarışlar düzenlemek, ekiplere mümkün olan her alanda imkanlar sağlamak ve bir aile olarak ülke gündeminde üst sıralarda yer kazanmak. Bu dört etabın artık doğru bir takvime oturduğuna inanıyoruz. Yıl boyu sürecek ama katma değer yaratmayan bir trofe amacında değiliz. Ekiplerin her senenin başında takvimlerine bu programı işleyebileceği gelenekselleşmiş bir program dahilinde en yüksek faydayı sağlamayı amaçlıyoruz. Tüm camianın beklediği, heyecan yaratacak, her zaman yenilikler kovalayan bir organizasyon olmak için de var gücümüzle çalışacağız.
“Zihniyet değişimine ihtiyaç var”
Cumhurbaşkanlığı Uluslararası Yat Yarışı’nın, ülke içerisindeki ekiplerden yüksek katılım alan, bir hikayesi olan ve medya değeri yüksek bir noktaya geldiğinde, uluslararası cazibesinin de artacağına dikkat çekiyor Ekrem Yemlihaoğlu. Çünkü uluslararası katılım öyle kolay bir konu değil, kimse uçağa binip gelmiyor büyük bir lojistik ve finans operasyonu gerektiriyor. Bu noktada bir zihniyet değişimine ihtiyaç olduğunu vurgulayan Yemlihaoğlu, “Keşke iş birliği tekliflerimiz kabul görse ve sıralı büyük organizasyonlar gerçekleştirebilsek, tüm dünya böyle yapıyor. Umarım bir gün bu zihin yapısına geliriz. O zaman kazanan hepimiz olacağız ve dünyada bizim de güçlü bir pozisyonumuz olacak. Elbette dilek ve temenniler ile bu konuyu geçiştirmiyoruz. Başta bölgemizdeki ülkeler olmak üzere geniş bir skalada Türkiye Yelken Federasyonumuz önderliğinde kendimizi tanıtmaya, katılımı yükseltmeye çalışıyoruz. Yarışlarımızı da ORC gibi bölgemizde daha yüksek kabul gören bir sistemde düzenleyerek etkinliğimizi arttırmaya çalışıyoruz” açıklamasını yaptı.

“Egoları ve kişisel kaygıları bir kenara bırakalım”
Tüm camianın birlikte hareket etmek zorunda olduğunu hatırlatan Yemlihaoğlu, sözlerine şu önemli uyarılarla tamamlıyor; “Ekipler yüksek katılım gösterdiği zaman medya ilgisi artacak, medya ilgisi sponsorları çekecek, bir kartopu gibi büyüyerek hep beraber çok daha fazla güçleneceğiz, bir lobi gücümüz oluşacak. Eğer egolarımızı, kişisel tatminlerimizi ve kaygılarımızı bir kenara koyabilirsek başarının formülü çok basit. Biz bu doğrultuda her etabımız için kulübümüz ile eşdeğer olacak şekilde partner olacak kulüplere teklif götürdük yakında bu güzel birliktelikleri sizlerle paylaşacağız. Değerli yelken takımları; büyük resme bakmanızı ve bize olan desteğinizi sürdürmenizi rica ediyoruz. Emin olun bize gösterdiğiniz teveccüh için minnettarız ve buna layık olmak için var gücümüzle mücadele ediyoruz.”
