Marmaris Kış Trofesi’nin 2. ayağı geldi çattı ve ORC sistemine alışmaya çalışan yarış filosu daha uzun süre yeni sisteme alışamayacağını belli etti. Ancak bu hafta yapılan yarışlar Marmaris’in tüm doğa güzelliğinin içinde tam da yarışmaya uygun hava şartlarında gerçekleşti.
BU NE SABIR?
Yarışın ilk günü hava raporları rüzgarsızlık ön görüyor ve tüm filo ümitsiz şekilde su üzerinde bekliyordu. Koy içine giren yunuslar, güneşli açık bir hava ama maalesef yarışmaya uygun olmayacak kadar düşük rüzgar. Yarış komitesi ısrarla rüzgar arıyor, şamandıralar devamlı koy içinde atılacak uygun yer için botlarla hızlıca seyrediyor ancak filoda yarışmaya dair ümit her dakika tükeniyordu.
Üç buçuk saatlik bekleyişin sonunda yarışın başhakemi Ezgi Kalaycıoğlu bir rüzgar ön gördüğünü ve start işlemlerinin kısa sürede başlayacağını anons ettiğinde tüm filo şaşkına döndü. Ancak başhakemin ön görüsü doğruydu. 240 dereceye tam da rüzgarın gözüne atılan şamandıra ile rota 5 ilan edilmiş ve hem çok adil hem de çok keyifli bir yarışın startı verilmişti. Sabrın sonu selamettir dercesine günü kurtaran hakem heyeti Kış Trofesi’nin 2. ayağında 2 adet harika yarış düzenleyerek haftayı resmen kurtardı.
BEN ŞAHSA KÜFÜR ETMEDİM Kİ!
Bu hafta trofede çok komik bir olay yaşandı. Vakkorama teknesinden yol isteyen rakip tekne bir kaç kez seslenince usta yarışçı Erhan Karaca, “Tamam ……………… atacağız” diye yüksek sesle mıkırdanıyor, sonrasında tekneler yoluna devam ediyor ve Vakkaroma ceza dönüşü yaparak hatasını telafi ediyor. Ancak Wings teknesi kural 69’dan protesto çekiyor ve protesto duruşmasına Erhan Karaca’nın savunması gülüşmelere sebep oluyor. Çünkü ifadesinde ”Ben şahsa ya da şahıslara küfür etmedim ki, bu küfrü bir bağlaç olarak kullandım” diyor.
Her ne kadar biz samimiyetine inansak ve öyle olduğunu bilsek de maalesef kural işliyor ve ilk gün yarışından Vakkaroma teknesi Dne (atılamayan yarış puanı) ile sert şekilde cezalandırılıyor. Bu olay da hafızalarımızda komik bir anı olarak yer ediyor.
Bir başka protesto ise 2. kez Wild West teknesinden Oytun Çalışlar’ın Mersin Yelken Akademisi teknesine geliyor ve bu aslında aynı konu ile ilgili ikinci protesto. Oytun Çalışlar’ın ocak ayında aldığı ilk ORC belgesinde IRC belgesinden alınan bilgiler sisteme girilirken bir hata oluyor ve yelken ölçüleri oldukça yanlış giriliyor. Bu hatayı fark eden West teknesi yarış bittikten sonra düzeltme istiyor. Yarış bittiği için bu bir protesto duruşması olarak görülmüyor. Ancak hatalar düzeltiliyor ve derece tekrar hesaplanıyor. Mersin Yelken Akademisi teknesi düzeltilen ORC belgesine rağmen pozisyonunu koruyor ve 2. ayağa doğru ratingi ile giriyor. Ancak West teknesi tekrar protesto çekiyor ama protesto usülüne uygun çekilmediği ve ücreti yatırılmadığı için reddediliyor. ORC belgesi düzeltilmesine rağmen tekrar protesto çekmeleri tuhaf karşılanıyor ve kuliste bu konu oldukça fazla konuşuluyor. Wild West teknesi aynı zamanda MIYC Başkanı Zafer Öznur’un Farraway teknesine de protesto çekiyor. Ancak açık ararken protesto çekme usulünü atlamış olacaklar ki bir türlü duruşmayı açamıyorlar. Bir sonra ki ayağa artık, sağlık olsun. Bir başka düzeltme talebi de Fabco Outdorr Living sponsorluğunda yarışan Atiye teknesinden geliyor.
ORC sınıfında yarışan 1. ayağın 1. olan teknesi Arnes’in sertifikasını incelediğimizde 3 kanat katlanmaz pervane ile yarıştığı yazıyordu. Ancak 3 kanat sabit pervane ile bize yaklaşamayacağını düşündüğümüzden TAYK’dan bu teknenin 2025 endorsed sertifikasını istedik ve o belgede tekne iki kanat katlanır pervane ile kaydedilmiş. 2. ayakta revize edilen ORC belgesi de 2 kanat katlanır pervane, yani sertifika IRC belgesinden evrilirken hata ile sabit pervane girilmiş. Bu durumu belgeleyip dilekçemizi sunduğumuzda MIYC, yarış sonuçlarını tekrar hesaplamaya karar veriyor ve doğru puan ile hesaplandığında Arnes teknesi 1.’likten 3.’lüğe düşüyor ve ilk ayaktaki tüm sıralama değişiyor.
HAZIR DEĞİLİZ
MIYC, ORC noktasında lider kulüplerimizden ve bana göre ORC sistemine en hakim olan Ege kulübümüz. Ancak bu hakimiyet bile maalesef yeterli değil. Herkes tartılıp uluslararası sertifikaya geçmeden bu işler çözülmeyecek gibi. Benim şahsi fikrim ise orsa pupa sert yarışlarda ORC sisteminin harika olduğu ancak Türkiye filosu için IRC sisteminin daha doğru olduğu yönünde. Bu aceleci geçişten dolayı maalesef üzülen kişi sayısı oldukça fazla. Ancak hangi sistemde olursa olsun bu hafta MIYC harika bir yarış yapmayı başardı. Şimdi biraz parkura dönelim.
Bu hafta yapılan yarışlar genelde düşük havada gerçekleşti ve düşen havada ORC A grubunda Melges 32 ile yarışan Wing Racing ekibi iki yarışta da 1. olarak kürsüye adını yazdırdı.
ORC B grubunda ise oldukça tartışmalı Tod değeri ile yarışan Rus teknesi Strekoza iki yarışta da birincilik yaşadı ancak Tora Kutoğlu dümenciliğinde yarışan Flyer teknesi ölçü protestosu verdi ve tahminimce Strekoza teknesi ölçüldüğünde ilk 2 ayaktan da men edilme riski yüksek gözüküyor. Çünkü teknenin deklarasyonunda çok ciddi problemler bulunmakta. Tekne ağırlığı yaklaşık 700 kg fabrika verisinden yüksek ve teknenin salması olması gerekenden 20 cm kısa gözüküyor ve tekne sail drive’lı olduğu halde beyanlarında şaftlı gözüküyor. Eğer Tora Kutoğlu’nun ölçü protestosu olumlu sonuçlanırsa bu beyanları veren tekne sahibinin kural 2’den de değerlendirilmesi gerektiğini düşünüyorum. Çünkü çok iyi biliyoruz ki Rus tekneleri bunları hep yapıyor.
Tüm bunlar olurken ORC C grubunda kıran kırana bir mücadele yaşandı ve ilk 4 x-yachtslardan oluştu. 3 trofeyi kovalayan ve devamlı denizde olan Burak Algon’un Arora x teknesi bu hafta emeklerinin karşılığını alarak 1.’lik kürsüsüne yerleşti. Ancak Toxic, Omani, Arora x ve Atiye arasında çok çekişmeli bir ayak oldu. İlk gün Atiye ilk finiş alan tekne olduysa da 13 saniye ile kazanan Arora x oldu. İkinci gün hafif havada gerçekleşen 4E üçgen rotasında rüzgar çok hafif ve bol driseliydi. Başka bir parkuru kurmak da pek mümkün değildi ve 2. yarışta ORC C’nin lider teknesi Atiye 2. şamandırada ORC A teknelerini yakaladı ancak bu hızlı koşusunu yarışın sonuna kadar götüremedi ve ORC C’de sıralama haftanın sonunda; Arora X, Atiye, Toxic, Omani şeklinde 4 adet x-yachts ile oldu. Biraz şansız bir hafta yaşayan Omani teknesinin ikinci yarışta performansı ve geri dönüşü göz doldurdu ancak haftayı kurtarmasına maalesef yetmedi.
ORC D grubunda kıyasıya mücadele çok çekişmeliydi. Birbirlerine çok yakın ve yüksek rekabette yarışan grupta rakiplerinin çok önünde ilerleyen Nissan Sailing Team ikinci yarışta şaşırtıcı bir performans sergiledi ve haftayı 1. kapattı.
Yarışın genelini incelediğimizde yönetmek anlamında zor bir yarıştı ve bana göre hakem heyeti bu ayakta tam not alarak tüm yarışanlara keyifli bir hafta hediye etti. Bu hafta maalesef kulüpte köfte yoktu ancak onun yerini harika bir döner doldurdu. Önümüzdeki ayak 12 bin liralık kayıt ücretinin menüsü merak konusu oldu.
SPONSORLUĞU ÇEKTİ, SPONSOR ALDI
MIYC kurulduğundan bu yana yarışlarda konaklama sponsoru olan Netsel Marina bu yıl bu sponsorluğu çekti ve “sadece %10 indirim yaparım” dedi. Teknelerin belediye marinasında konaklaması ise sezon yaklaştığında marinada yer kalmayacağından dolayı filoda endişeye sebebiyet veriyor ve MIYC’ın bu duruma çözüm bulması için önünde zorlu bir süreç bulunuyor. Çünkü mart ayında yapılacak olağan genel kurulda olur da başkan değişirse, ilk uğraşacağı problemin teknelerin yarışta konaklama problemi olacağı aşikar. Başkan değişmez ise bu konuya konsantre olması ise majör bir öncelik. Çünkü Marmaris Belediyesi, “Marinada yer oldukça yarışlara destek verebilirim” diyor.
Netsel Marina tarafında ise bilmiyorum belki geçmişte örneği vardır ancak ben görmedim, marinanın artık bir sponsoru var. Bu sponsor bir cripto borsa şirketi ve bir marinaya sponsor olarak ne verdiği çok büyük merak konusu. Netsel Marina ise MIYC ve yarış filosunun onların umurunda olmadığı aşikar, sponsorluğu çekiyor, kendine sponsor alıyor ve gözlerini de kulüp binasına çevirerek ölçmeye biçmeye başlıyor. Benim en büyük endişem kulübün bu işten çok zarar görmesi. Çünkü yarın belediye marina kusuruma bakmayın derse yarış filosunun 8-10 tekneye düşme riski bile var. Bu deprem etkisini yaşamadan önden tedbir almak MIYC’ın şu anda ilk önceliği. Çünkü belli ki Netsel Marina tarafında niyet pek iyi değil. Kira aldığı çarşı esnafının bile çok etkilendiğini bile bile MIYC’dan desteği çekmesinin sebeplerini hem merak ediyor hem de araştırmaya devam ediyoruz.
Yüzünüzden yel, teninizden tuz eksik olmasın. Bir sonraki yarışta görüşmek üzere.