Rüzgar Ne Kadar İsterse O Kadar Yarışılır
BAYK KIŞ Trofesi 5. Ayağı rüzgarın azizliği ile start aldı ve cumartesi günü parkura çıkan tekneler stabil olmayan bulut esintileri, cephe şeklinde gelen yağmurlar altında ıslanarak yarışmayı umuyordu. Hakem heyeti Destek gruplarına start verdiğinde ORC grubu da umutlanmıştı ancak yaklaşık 15 dakika sonra gelen abandone kararı ile Destek grupları da parkura geri döndüğünde ümitler artık tükenmek üzereydi. Parkurun tepesinde gezinen kümülanimbisler kalabalıklaşıp nimbostratuslere dönüştüğünde hakem heyeti tehir altı aydını toka ederek tüm filonun marinaya dönmesini rica etti. Cumartesi günü ne bir orsa pupa ne de bir coğrafi yarış yapılması mümkün değildi ve hakem kurulu yarış yapmama hakkını en doğru günde kullanmıştı.
Pazar günü için hava raporları biraz daha ılımlıydı ancak yarış yapılabilecek süre ise oldukça kısıtlıydı. Bir gün önce Destek gruplarının startı saat 11:00’e, ORC gruplarının startı ise 11:30’a çekilmişti ve hızlıca parkur kurularak arzu edilen saatlerde start verilebildi. Günün ilk yarışı ORC grupları için 130 dereceye atılan bir orsa şamandırası ile bir Orsa – Pupa yarışıydı ve rüzgar 120 ila 135 derece arasında kabul edilebilir şekilde drise ediyordu. İlk ayakta keyifli bir orsa ve pupa yapılmıştı ancak ikinci turda daha da oynayan hava, asimetrik balonların hakim olduğu parkurda hiç bir kavanca atmadan finiş hattına ulaşmamızı sağlayacaktı. Tam da bu sırada protesto sesleri kanal 72’den yükselmişti.
Atiye teknesi şamandıraya çarptığı iddiası ile Navita teknesine, M2 ve Omani tekneleri yine şamandıraya çarptığı iddiası ile Albatros teknesine protesto çekmişti. Navita finiş hattını kesmeden 360 ceza dönüşünü uygulamıştı ancak Albatros teknesi şamandıraya çarpmadığından emindi ve ceza dönüşü yapmadan finiş hattını kesmişti.
Günün 2. yarışında 16 millik All Purpose puanlama sisteminde bir coğrafi rota ilan edilmişti. İki yarış arasında hızlıca hazırlıklar tamamlanmış ve start verilmişti ancak rüzgar kalacak derken dolgun sağanaklar ile parkuru doldurmuş ve rekabetin yüksek olduğu bir coğrafi yarışa müsaade etmişti. İki yarışın sonunda ödül töreni için Milta Marina’nın yolunu tutan teknelerde haftayı yarışla kapatabilmenin sevinci hakimdi. Hakem heyeti iki günde de oldukça zorlu hava şartlarında bir coğrafi bir orsa pupa yarışını yapmayı başardı ve finişler bitmek üzereyken Başhakem Alberk Olcay bir anons ile tüm filoyu uyardı. Güçlü bir cephe geliyor, lütfen en hızlı şekilde limana intikal edin! Tam da söylediği gibi oldu, herkes limana yanaştığında başlayan sağanak yağmur tüm tekneleri pırıl pırıl yaptı.
Haftanın Performansları
ORC A grubunda 4 tekne ile yarışan grubun lideri uzun emeklerinin karşılığını almaya başlayan Ekin Ozan Yener ve Semra Sussa’nın X-men teknesi oldu. İki yarışta da 1. olarak haftanın en mutlu ekiplerinden bir tanesi oldular.
ORC B1 grubunda ise bu hafta lider değişecekti, Lobster teknesinin uzun süredir bırakmadığı 1.’lik kürsüsü Çeşme’den gelen ve Serhat Altay dümenciliğinde yarışan Joy Lemon teknesinin yüksek performansı ile yer değiştirecekti. Marmaris ve Göcek’te yarışan Tora Kutoğlu liderliğindeki Flyer ise 2 adet 2.’lik ile Bodrum sularında da iddialı olduğunu gösterdi.
ORC B2 grubunda lider değişmedi, Marian Tita ve Selim Kakış önderliğindeki Lady Sollare liderliğine devam ederken bu haftanın en göze çarpan performansı ise Hasan Çıplak’ın M2 teknesiydi. 1980’lerden günümüze hala diri tutmayı başardıkları Half Tonner yarış teknelerinin simetrik balon ile yarattıkları harika performansı boydaşlarından çok hızlı şekilde onları Albatros teknesinin ardından 3.’lüğe yükseltecekti. Bana kalırsa bu haftanın da en gözde isimleri olarak hafızamıza kazındılar.
Filonun yeni teknelerinden Bahadır Pekcan’ın First 36’sında teknelerine alışma süreci devam ediyor ve bu teknenin gelecek yıl ORC grubunda iddialı teknelerden biri olacağını düşünüyorum. Destek grubunda şimdilik grubun ağır abisi Singlestar ile mücadelelerinde 2. Olsalar da teknelerine alışma süreci sona erdiğinde Okami teknesinin performansının çok yükseleceği aşikar. Destek A grubunun lider teknesi finiş hattını kestikten tam bir buçuk saat sonra Destek B grubunun da arkasında finiş yapan tekne ise Lucifer olmuştu. Bu anlamda iki grup incelediğinde 1029 tcc değeri ile yarışan ve Destek B grubunda olan Kalypso teknesi ile aynı tcc değerinde yarışan Lucifer teknesinin farklı gruplarda olması biraz abes olmuş, ancak bu yıl grup düzenlemelerinde yapılan hatalar maalesef Destek grupları ile sınırlı değildi.
Özellikle ORC B2 grubunda bazı teknelerin trofelerine yazık olduğunu daha önce yazmıştım. Çünkü gövde süratleri itibari ile rakiplerine karşı hiç bir parkurda şansı olmayan tekneleri kalabalık bir grup haline getirilmişti ki keza bu tahminimiz trofenin sonlarına doğru gelirken kesinleşmiş oldu.
Haftanın Olayı
Bu hafta en çok konuşulan konu yine şaibeli bir protesto duruşmasıydı ve sanıyorum baş kahramanın kim olduğunu söylememe pek gerek yok. M2 teknesinin protestosunun şahitleri Vamos ve Omani teknelerinin dümencileriyken onların şahitliğini yetersiz bulup protesto evraklarında şahit olarak ismi geçmediği halde duruşma yapılırken başka bir yarışçıyı telefon ile aratarak olayı görüp görmediğini sorduran protesto kurulu, aranan yarışçısının ben olayı görmedim demesi üzerine yetersiz delil ile duruşmayı kapatacaktı. Yanlış biliyorsak birisi bizi düzeltisin, hiçbir evrakta adı geçmeyen bir yarışçı hangi referans ile aranıyor? Gördüm çarptı ya da çarpmadı deseydi bu adil bir karar mı olacaktı? Orada bulunan 3 tekne dümencisi yalancı? Protesto Kurulu Başkanı’nın güvendiği bir dümenci doğrucu mu?
BAYK kulüp olarak iyi bir trofe düzenlemek için çok çabalıyor ve bu hafta organizasyonda harika detaylar vardı. Mesela trofedeki her teknenin Berkin Tuncar tarafından çekilmiş müthiş fotoğrafları baskı haline getirerek çok güzel bir sergi yapıldı. Selim Kakış yelkenciler ile harika bir söyleşi yaptı, yarış komitesi tüm hava muhalefetine rağmen iki adil yarış yapmayı başardı, Milta Marina her zaman olduğu gibi tüm filoyu çok güzel şekilde ağırladı ve Marina Yacht Club harika bir ödül törenine ev sahipliği yaptı. Ancak bu kış trofesinde emek veren her unsurun emeğini baltalayan Protesto Kurulu’nun değişmesi artık Bodrum için elzem bir durum haline gelmiştir. Bunu sadece yarışçıların bazılarının değil, herkesin görmesi gerekiyor. Ancak büyük bir kesimin sıtkı sıyrılmış durumda ve yarışmanın içinde hak olan protestoları birçok tekne kurulun adil olmadığını düşünerek çekmiyor. Çünkü arzu ettiğinde sadece beyan ile karar verebilirken canı istediğinde kaç şahit olursa olsun onları yok sayabiliyor.
Altını çizerek söyleyeyim, kimsenin ceza alması beni mutlu etmez ancak herkese eşit mesafede duramayan bir protesto kurulunun hataları bir trofenin içinde emek veren birçok insanın yaptığı güzelliklerin önüne geçiyor.
Yüzünüzden yel, teninizden tuz eksik olmasın.
Bir sonraki yarışta görüşmek üzere.