Geçmiş yıllarda yelkenli ve motor yatlarda tabii ki yangın çıkardı ancak bu sayı günümüze göre çok daha azdı. Guletler ve yerli üretim ahşap tekneler yangın felaketinden en fazla nasibini alan teknelerdi çünkü o yıllarda marin kablolama ve sigortalar yerine genelde en tipi sigortalar ve kablolar kullanılır ve buda yangın riskini artırırdı.
Ancak son 3-5 yıldır yangınlarda bariz bir artış söz konusu. Tabii bir tekne yandığında yanında bir sürü dedikodu getirir, sigortadan para almak için mi yaktı? Sezonu kötüydü de o yüzden mi yaktılar, gibi ama genelde bu düşünceler yersiz olmakla birlikte gerçeği de pek yansıtmaz. Bu yıl haberlere yansıyan yaklaşık 15-20 yangın olayı akıllara yeni bir soru getirdi ve yeni lithium akü teknolojisinin bununla bağlantılı olup olamayacağı sorusu en çok sorulan soru oldu. Teknik olarak evet lithium daha yanıcı ve yandığında söndürülmesi çok zor bir element. Ancak tek sebep bu demek bence doğru bir yaklaşım olmaz.
BAĞLANTI HATATALARİ VE KÖTÜ İŞÇİLİK
Çoğu zaman survey hizmeti verdiğimizde özellikle fabrikasyon olmayan ve sonradan takılan ek elektronik parçaların bağlantılarına şaşırıp kaldığımız çok olur. Ekonomik değeri olmayan bağlantı soketleri yerine kabloları birbirlerine direk bağlamalar, elektrik kablosu ile izole edip suyun içinde çalışan kablolar, kötü veya yetersiz eklenen sigortalar gibi çok fazla elektriksel hata var. 12 volt sistemleri her ne kadar güvenli olsa da yangın çıkarma noktasında düşük volt yüksek amperden dolayı için için yanabiliyor. Otomatiği bozulmuş bir sintine pompasının kötü bağlantısı, takılı kalan bir hidroforun saatlerce çalışarak yanlış bağlantıdan alev çıkarması, uzak doğu yapımı kötü kalite invertörlerin üzerinde şarj aleti bırakılarak saatlerce açık kalması bugüne kadar başıma gelen olaylardan bir kaçı. Kötü malzeme, kötü işçilik bence başı çeken faktörlerden bir tanesi.
Bunun yanı sıra kullanımı git gide artan benzinli hızlı bot ve teknelerin yakıt ikmali sırasında patlayarak alev alması yetersiz havalandırma ve statik elektrikten çıkan bir kıvılcımın benzin gazı ile buluşmasından kaynaklı ani patlamalara sebebiyet verebiliyor. Burada yine yanlış işçilik, kötü havalandırma dizaynı faktörleri maalesef yangına davetiye oluşturuyor. Eskiden guletler tutuşurken artık günümüzde yanmayan tekne tipi kalmadı ve işin komik tarafı genelde yanan tekneler orta ve üst segment tekneler. Motor yatından küçük sürat teknelerine, yelkenlilerden guletlere bu kış her tekne tipinin yangınına şahit olduk maalesef. Bu yüzden sadece lithium aküleri suçlamak çok doğru olmamakla birlikte bir gerçeklik payı da yok denemez. Ancak belirtmek isterim mi Türk tekne kullanıcısı iki şeye para ödemeyi sevmiyor, bilgi ve gözükmeyen noktalarda kaliteli malzeme. Şahsi kanım yangınların en büyük sebebi bu.

Ancak elektrik uzmanlık alanım değil, bu yüzden çok güvendiğim ve işinin ehli bir elektrik mühendisi olan Baki Alpraslan’a sorularımı yönelttim ve çok ilginç bilgilere ulaştım.
GÜNEŞ PANELİ SEÇİMİ ÇOK ÖNEMLİ
Günümüzde marinalarda elektriğin kw değeri devletin belirlediğinin çok üzerinde. Bu da birçok kullanıcıyı teknesine güneş paneli takmasına yönlendiriyor ki gerçekten bu teknoloji çok gelişti. Ancak güneş panellerinin özellikle bimini üzerine flexi uygulamasında panelin çok ısınan havalarda bimini kumaşını yakabildiği ve yangına sebebiyet verebildiğini dile getiriyor sevgili Alparslan. Bu panellerin seçiminde düşük kaliteli panel ve montaj hatalarının yanı sıra lithium akü seçerken bilindik markaların dışına çıkılmaması gerektiğini çünkü birçok markanın merdiven altı üretim olup içerisinde bulunan ısı ve elektrik sensörlerinin kalitesizliğinden dolayı yangına sebebiyet verebildiğini anlattı. Bu sohbetimizde en çok dikkatimi çeken husus ise rutubetten kaynaklı korozyonların kıvılcım üretebildiği bilgisi oldu. Rutubetten teknelerimizi korumak, bolca havalandırma yapmak ve sintinede su tutmamak en önemli faktörlerden.
İşin ehli insanlar ile çalışmak yangından kaçınmanın en önemli püf noktası. Doğru akımı taşıyabilecek kabloların kullanılması, bağlantıların titizlikle yapılması yangın ihtimalini azaltan faktörlerden.
Propan kaynaklı yangınlardan korunmak ise daha kolay. Her akşam teknenin üzerinde sosyal hayal bittiğinde ocağa gelen gazı valfinden kesinlikle kapatmak gerekiyor. Çünkü propan havadan ağır olduğu için ocaktan kaynaklı bir gaz kaçağında tüm uçucu madde sintinede birikiyor. Koku algılanmadığında bir çakmak ise yangını direkt olarak başlatıyor. Ancak son yıllarda elektrik kaynaklı yangınlar diğer unsurların çok önüne geçmiş durumda. Bu yüzden yangından kaçınmak için tavsiyelerimiz;
- Elektrik işlerinizi güvenilir firmalara yaptırın.
- Lithium bir sistem kuracaksanız belli bir kaç lider markanın dışına çıkmayın.
- Güneş panellerinin montaj yerini iyi belirleyin, bimini üzeri uygulamadan kaçının.
- Teknede bulunan gaz hortumlarını en fazla 7 yılda bir değiştirin. Ocağınıza bakım yaptırmak noktasında biraz cömert olmakta fayda var, gaz kaçakları genelde ocak kaynaklı oluyor.
- Kullanılmayan invertörleri kapalı pozisyonda tutun.
- Görünmeyen yerlerdeki malzemelerde ucuza kaçmayın.
- Teknenizi kışın kullanmadığınızda haftada bir havalandıracak ve teknedeki yaşamı sürdürecek birisi ile çalışmanızı öneririm.
Denizcilik artık günden güne ülkemizde zorlaşan bir hobi bunu kabul etmemek mümkün değil. Ancak sintineniz teknenizin en önemli yerlerinden bir tanesi, teknenin gözükmeyen aksamlarındaki kalite deniz yaşamında elzem bir konudur.
Yüzünüzden yel, teninizden tuz eksik olmasın…











