Türkiye denizcilik sektörü açısından önemli bir gelişme Resmî Gazete’de yayımlandı. Yatlar, kotralar, tekneler ve gezinti gemileri için uzun süredir %0 olarak uygulanan Özel Tüketim Vergisi (ÖTV), alınan Cumhurbaşkanı Kararı ile %8 olarak belirlendi.
Bu değişiklik, özellikle 18 gros tonilatoyu geçmeyen gezinti gemilerini, yolcu teknelerini ve “denizde seyretmeye mahsus olan” her türlü deniz aracını kapsıyor. Yani sektörün kalbi olan pek çok yat ve gezinti teknesi, yeni dönemde farklı bir maliyet yüküyle karşı karşıya kalacak.
Denizcilik Ekonomisine Etkisi
Yatçılık, yalnızca bir lüks tüketim alanı değil; istihdamdan yan sanayiye, turizmden uluslararası rekabete uzanan geniş bir zincirin parçası. Motor ve yelkenli yatlardan küçük gezinti teknelerine kadar birçok segmentte bu düzenlemenin doğrudan etkileri olacak. Özellikle yat üreticileri, marina işletmecileri, bakım-onarım tesisleri ve charter şirketleri yeni maliyet kalemleriyle stratejilerini güncellemek zorunda kalacak.
Yat Sahipleri İçin Ne Anlama Geliyor?
Artık yeni bir yat ya da tekne satın almak, önceki döneme kıyasla daha yüksek vergisel yükümlülük anlamına geliyor. Bu durum hem bireysel kullanıcıları hem de yatırım amaçlı tekne alan profesyonelleri doğrudan etkileyecek. Uluslararası rekabet bağlamında ise yabancı bayraklı teknelerin cazibesi artarken, Türk bayraklı yatların rekabet gücünün korunması için farklı çözüm arayışları gündeme gelebilir.
Denizcilik Dünyasında Yeni Bir Dalga
Sektör paydaşları açısından bu karar, yalnızca bir vergi artışı değil; aynı zamanda yeni bir dönemin işareti. “Benzin fiyatı yetmezmiş gibi bir de ÖTV dalgası” denizcilik camiasında sıkça dile getirilen yorumlardan biri oldu. Ancak öte yandan bu gelişme, sektörün kendi iç dinamiklerini yeniden gözden geçirmesi ve sürdürülebilirliği tartışması için de bir fırsat doğuruyor.











