İtalya’nın büyüleyici doğasıyla ünlü Garda Gölü, her yıl Nisan ayında yelken tutkunlarını bir araya getiren uluslararası bir buluşma noktasına dönüşüyor. Bu yıl 43’üncüsü düzenlenen ve dünyanın dört bir yanından genç sporcuların katıldığı Garda Meeting Regatta, yaklaşık 800 Optimist yelkencisinin kıyasıya mücadelesine sahne oldu. Bu büyük organizasyonda Türkiye’yi ve Ankara Yelken Kulübü’nü temsil eden altı genç sporcu, sadece yelkenlerini değil, umutlarını ve inançlarını da rüzgâra açtı.
16-20 Nisan tarihleri arasında gerçekleştirilen bu önemli organizasyonda, deneyimli antrenör Mehmet Türeli’nin liderliğinde mücadele eden minik sporcularımız, zorlu rekabet koşullarına rağmen üstün bir performans sergileyerek Avrupa sahnesinde adlarından söz ettirdiler.
Bronz Grup’ta mücadele eden Kudret Sarp Akçalı, 129. sıraya yerleşerek kalabalıklar içinde kendine sağlam bir yer edindi.
Takımın en genç üyesi olan 10 yaşındaki Yankı Luay Abbas, Cadetti grubunda 65. sırayı alarak cesareti ve kararlılığıyla alkış topladı.
Emerald Grup’ta yarışan Alp Davutoğlu 60., Poyraz Karabuğ 84. ve Atakan Açıl ise 134. sırada finiş görerek istikrarlı emeklerinin karşılığını almayı başardılar.
Ancak takımdaki bir isim vardı ki, performansıyla dikkatleri üzerine çekti: Pearl Grubu’nda mücadele eden Emre Öztürk, tüm rakiplerini geride bırakarak yarışmayı birincilikle tamamladı. Bu zafer, yalnızca bireysel bir başarı değil, aynı zamanda takım ruhunun, antrenör emeğinin ve aile desteğinin birleşimiydi.
Bu genç yelkencilerle birlikte, onların gelişimine yıllarını veren antrenör Mehmet Türeli’yi, her yarışta onlarla birlikte nefes alan fedakâr ailelerini ve bu başarının zeminini hazırlayan kulüp yönetimini de gönülden kutlamak gerek. Çünkü böyle büyük başarılar, tesadüflerle değil; emek, disiplin ve kararlılıkla örülmüş bir yolculuğun sonucudur.
Sadece bir yarış değil; aynı zamanda bir temsil mücadelesiydi onlarınki. Türkiye’nin ve yelken sporunun iç denizlerden gelen yüzü olarak, disiplinleriyle, azimleriyle ve centilmenlikleriyle fark yarattılar. Başkent Ankara’dan gelen bu güçlü rüzgâr, Garda Gölü’nde sadece dalgaları değil, gönülleri de etkiledi.
Ve bir kez daha gördük ki, şampiyonluk yalnızca rüzgârla değil; yürekle, hayalle ve inançla kazanılır.
Ufuk çizgisi, inanan gençler için yalnızca bir hedef değil; yeni başlangıçların habercisidir.