İzmir’in, 1950’li yıllardan başlayarak yeni bir turizm şekline öncülük yaptığını da belirten Öztürk, “Ülkemiz sanatçılarının ve gezginlerinin 1950’li yıllardan başlayarak dünya kültür mirasına kazandırdığı ‘Mavi Yolculuk’, Ege’nin bakir koylarında ve mavi sularında doğmuştur. Türkiye, birbirinden güzel koyları ve yaklaşık 20 bin yat bağlama kapasitesine sahip son derece modern ve dünyaya örnek marinaları ile önemli bir deniz turizmi ülkesidir. 2023 yılı deniz turizmi aracı filomuza baktığımızda; ticari yat 2 bin 745 adet, günübirlik gezi teknesi 2 bin 807 adettir.
Bağlama kütüğüne kayıtlı Türk bayraklı özel kullanıma mahsus deniz turizmi araçları ise; Türk bayraklı özel tekneler 70 bin 200 adet, Türk bayraklı özel yatlar ise 9 bin 300 adete ulaşmıştır” diye konuştu.
Cazibe Merkezi İzmir Körfezi
Araştırmaların Türkiye’nin turizm gelirlerinin beşte birini deniz turizminden elde ettiğini ortaya koyduğunu vurgulayan Öztürk, şunları söyledi; “İzmir; ülkemizin deniz kapıları marinalar ve yat turizmi, günübirlik gezi tekneleri, sörf ve kite-sörf merkezleri, dalış turizmi, sportif balıkçılık turları, Ege adaları feribot seferleri ile deniz turizminin gözbebeği konumunda bulunuyor. Yat turizminde Akdeniz çanağında daha iddialı konuma gelmek için koylarımızı gözümüz gibi korurken, yat bağlama kapasitesini artırmaya ihtiyaç vardır. Yeni marina yatırımlarını planlarken, teknepark projeleri ile İzmir Körfezi’nin amatör denizciler için cazibe merkezi olmasını sağlamalıyız.”
15 BİN KİŞİYE İŞ İMKANI
Bugün organize bir bölgede olmamalarına ve çeşitli engellerle karşılaşmalarına rağmen, İzmir’de uluslararası alanda isim yapmış güçlü tekne üreticileri ve markalarının bulunduğuna dikkat çeken Öztürk, “Bu firmalarımız imkânsızlıklara rağmen 50’den fazla ülkeye ihracat gerçekleştirmektedir. Tekne imalatçılarının üretim sürecinde test yapabilecekleri denize erişiminin sağlanması öncelikli konulardan biridir. Diğer yandan Aliağa Çaltılıdere’de yapımı devam eden yat ve tekne imalat bölgesi, İzmir’i dünya arenasına taşıyacak önemli bir merkez olmaya adaydır. Bu proje, denizden uzak, sanayi sitelerinde ve Ege Bölgesi’nin farklı yerlerinde dağınık şekilde faaliyet gösteren sektörü bir araya getirecek ve daha verimli imalat yapmalarının önünü açacaktır. 150 milyon Euro civarında yatırımın öngörüldüğü, 1 milyon 200 bin metrekare büyüklüğüne sahip Çaltılıdere projesinde 98 adet imalathanenin inşa edilmesi ve 15 bin kişiye iş sağlanması planlanmaktadır” dedi.
Denizci Ülke Olma Hedefi
Türkiye’nin, 8 bin 592 kilometrelik deniz şeridine sahip bir coğrafya olarak denizci bir ülke olma yolunda daha fazla yol almaya ihtiyacı olduğunu belirten Yusuf Öztürk, “Yüzümüzü denize dönmek için kıyılarımızı ve denizlerimizi korumalı, deniz araçlarının üretimini ve kullanımını artırmalı, deniz sporlarına çocukların ve gençlerin erişimini sağlamalıyız” uyarısında bulundu.