Dönüyoruz başa ve hem ORC-IRC konusunu hem de başka problemleri irdelemeye devam ediyoruz. Öncelikle anlamamız gereken bir şey var, filoda yarışan teknelerin içinde hatırı sayılır sayıda eğitim vererek ve amatör denizcileri yelken yarışları ile buluşturarak hizmet veren tekneler var. Bunlardan Ege’de yarışanlardan bir kaç örnek sayalım.
Sailmaster / Erce Demirtaş Marmaris
Mersin Yelken Akademisi / Oytun Çalışlar Mersin
Windy Sailing / Tunca Çalışkan Marmaris
Hit sailing / Hakan Taş Çeşme
Vmg Yelken / Doğukan Kandemir Marmaris
Sailing Time / Gleb Semerenko ( Türk katılımcı kabul etmiyor ) Marmaris
Pars Yelken / Görkem Tüfekçioğlu Çeşme
Runner Teknesi / Eyüp Zafer Çınar Marmaris
Boyes Yelken / Burak Algon Bodrum
Vera Sailing / Murat – Semra Sussa Bodrum
Adasailor / Ali Öztürk Marmaris
Sailing life academy / Erol Algül
Atillagokovasailing / Bodrum
Bunlar benim aklıma gelen ve aktif yarış hayatı devam eden, sektöre amatör denizcileri yarışçı tarafına çeken kurumlar. Şimdi diyeceksiniz ki bu yazı nereye gidiyor? Yavaş yavaş oraya geleyim. Örnekleri kendim üzerinden vermek istemiyorum çünkü bu konu sadece beni etkilemiyor ve yazılarımız zaten camia içinde okunuyor bu yüzden takdir edersiniz ki bir reklam kuşkusu aramak benim adıma komik olacaktır. Yelken okulları denizciler ve aynı zamanda bazıları yarışçılar yetiştirir. Yarışçılar yetiştiren okulların sahipleri yelken yarışçılığından gelen isimler ve aralarında bazıları milli takımlarda ülkemizi temsil etmiş, sayısız başarı kazanmış isimler. Kimisi Türkiye rekoru kırmış, kimisi uluslararası yarışlarda başarı elde etmiş ve aslına bakarsanız tekne sayısını artıran ana kahramanlar.
Bu teknelerin içinden kimler yetişti sayamam ama kimler yetişmedi ki! Bugün hakemlik yapan profesyoneller, yelken okulu sahibi olup insan yetiştirenler, dünya turu yapanlar, yarışarak dünya turu yapanlar, uluslararası yelken yarışlarında yarışanlar, filoyla eğitim teknelerinde tanışıp sonra kendi teknelerini alarak yarışlara iştirak edenler, federasyonda görevli olan isimler bile var, kursiyer olarak kariyerleri bu saydığım teknelerin üzerinde başlayan…
Bu bir fabrika, bu fabrika ise zaten malum biliyorsunuz marina fiyatları altında eziliyor. Buna şimdilik bir çare yok. Malzeme maliyetlerinde altında eziliyor. Buna da pek bir çare yok ancak altını çizmeden edemeyeceğim bir husus var. Bu teknelerin birçoğu Uk Sailmakers Türkiye’nin desteği ve esneklikleri ile yelken alabiliyor. Buradan hepimiz adına ben teşekkür etmiş olayım. Maliyetler konusu özellikle son zamanlarda tüm filoyu etkilerken önümüze çıkan yeni kalemleri ocak ayı itibari ile ben şaşkınlıkla karşıladım ve içimden şu cümleyi kurdum. Yahu biz bizi anlamazsak!
IRC ve ORC tarafında özellikle ORC sistemine geçiş yapan yetkililerin sebep olarak sunduğu ilk mazeret maliyetlerdi. IRC’de belge yenilmenin fiyatı, rakibin belgesini görmek için yatırılan tutarlar, ölçüm masrafları ve tartının pahalılığı gösterilen ilk sebepler. Bu sebepleri kabul edersek ve tamam bunu bizim için yaptınız diyerek teşekkür edersek, size bazı şaşırtıcı rakamlar vereceğim. Ben bu yıl işim dolayısı ile benim lokasyonuma en uygun trofeler olan Bodrum ve Marmaris kış trofelerinde yarışmaya karar verdim ve elimizden geldiğince kursiyerlerin de katılabilmesi, onların yol, konaklama ve yemek masraflarını düşünerek gelen tepkiler doğrultusunda fiyatlarımızı zam yapmadan minimize etmeye çalıştım. Ona rağmen bu yıl iki trofede teknem dolmadı açıkçası. Ancak bu ülkenin durumu ile ilgili bambaşka bir konu ama gelin tek teknenin yarış ile ilgili transfer ve şahsi harcamalar hariç giderlerine bakalım.
2025 reklam taşıma bedeli Türkiye Yelken Federasyonu’na ödeniyor 16.000 TL
BAYK Kış Trofesi ayak başına kayıt ücreti 8000 TL, 7 ayak toplam 56.000 TL
Marmaris Kış Trofesi ayak başına yarış kayıt ücreti 12.000 TL, 6 ayak 72.000 TL
Trofe kayıt ücretleri toplamı 144.000 TL
Yarış talimatlarında kayıt ücretinin yanında TYF katkı payı dahil yazıyor. Ancak kayıt paralarından TYF’nin ne kadar aldığını şahsen ben bilmiyorum ki bu kulüpleri ilgilendiren bir konu. Yani özetle Marmaris ve Bodrum trofelerini takip etmek isteyen bir yelken okulu için yıllık maliyet sadece kayıt ve reklam bedeli olarak neredeyse 150 bin TL! Malum başımızın belası Euro gözü ile bakarsak tam 4000 Euro. EAYK Kış Trofesi katılım payı da 8250 TL, 6 ayak ve o trofe ile birlikte Bodrum’u takip etmeye çalışan teknelerimiz de var. Benim yazdığım teknelerin içinde bir çoğu da hem Marmaris hem de Bodrum’u takip ediyor bir tek ben değil.
Peki tüm bunların yanı sıra bütün yıl bu geçiş ile öyle veya böyle yıpratılan, taraflaştırılıp ayrıştığımız bir şekilde eleştirdiğimiz TAYK’ın desteği ile Göcek Yat Külübü’nün düzenlediği ve IRC sınıfında yarıştığı taze kış trofesi kayıt ücreti ne kadar? 1500 TL. Yılda bir kez verdiğimiz IRC belgelerinin maliyetlerinden kısmak için benim harcamam gereken para 144.000 TL, eleştirdiğimiz kulübün yarışı 1500 TL. Bu çuvaldızı kendimize batırmadan hiç bir şeyin gelişiminde katkı sahibi olamayız maalesef ve yelken okulları olarak bu yıl trofelerin ilk ayağında konuştuğumuz konu bu. Türkiye Yelken Federasyonu’nun 2024 yılında boğaz yarışı düzenlemek için kulüplerden talep ettiği rakam 50.000 TL, 2025 yılında talep ettiği rakam 250.000 TL. Böyle mi geliştireceğiz yat sınıfını? u konuda da kulüpler bir araya gelerek Federasyon ile masaya oturmalı… Olmaz, o 250 bin TL’ yi tolere etmek için mecbur kayıt ücretleri artacak, canı çıktı artık yat yarışçısının, olmaz!
Tabii ki bu söylemlerimizde her kulübün giderlerini de göz ardı edemeyiz. Ancak her zaman söylediğim gibi yarışçı tarafında beklentimiz sınırsız bira ve çerez değil. Biz adil ve güzel parkurlarda yarışmak istiyoruz ve bunu yapmamız için gerekirse içkimizi kendimiz getirmemiz getirirse inanın bunu da yaparız. Yelken kulüpleri de bir sportif branş yarışı düzenlerken bize bedava içki dağıtmak zorunda değil açıkçası ama iddia ettiği kalitede yarışlar düzenlemek zorunda.
Bakın hepimiz zor durumdayız, tekne sahipleri, yelken kulüpleri, yelken okulları, deniz emekçileri, kaptanlar, gemiciler, hostesler, acenteler aklınıza gelebilecek deniz sektöründeki her kurum hatta charter şirketleri zor durumda. Bu yüzden yarış camiasının büyüyerek ilerlemesini hayal ediyorsak Federasyo’dan başlayarak sistemin içinde olan irili ufaklı her unsurun elini taşın altına koyması gerekiyor. Ayrışmayı bırakarak birleşmeyi öğrenmesi lazım. TAYK yetkilileri de biraz daha ılımlı olacak, diğer kulüpler de. Biz severek bağlı olduğumuz her yelken kulübümüzün kardeşçe elinden gelenin en iyisini yapmasını istiyoruz.
Tarafsız yazılar yazabilmek adına da Göcek Kış Trofesi’ne yelken açıyorum, Marmaris Kış Trofesi 1. ayağından sonra. Yani ben bu yıl mecburen iki belge çıkartacağım zaten, benim adıma maliyette hiç bir fark olmadı. Bu yıl ORC bedavaydı ama seneye o da paralı olacak. İki sistemin de kalması güzel olur açıkçası bu saçma tartışmaları sonlandırıp. Ben ikisinden de keyif alıyorum ama ORC’den daha çok keyif alıyorum diye IRC yarışına girmemezlik edecek halim yok. Orada da dostlarımla buluşuyorum, orada da teknemde insan yetiştiriyorum, orda da varım, burada da ama kavgada yokum…
YELKEN OKULLARINA AÇIK ÇAĞRI
Birlikten bahsediyoruz her anlamda, ancak biz de birlik olmayı öğrenemiyoruz ve haklarımızı savunmak anlamında bireysel çabalar içerisinde sağdan sola savruluyoruz. Yıllar önce Türkiye’de dalış okulları yaygınlaşmaya başladığında fiyat rekabeti ile birbirlerini o kadar yıprattılar ki batan batana bir sektör haline geldi. Bu iş ile ilgilenenler benden daha iyi bilirler. Aynı şeyin yelken okullarının başına gelmesine az kaldı. Bu yüzden açıkça belirtmek isterim ki bir araya gelerek bir yelken okulları birliği kurmamız lazım. Peki bu birlik bir araya gelirse ne olur?
Marinalar ve başka otoriteler olarak bireysel olarak değil avukatı ve yetkilisi ile bir sürü tekne sahibinin adına konuşur.
Taban ve tavan fiyat uygulaması belirli bir kalite yakalar ve birbirlerini denetleyen bir sistem ile güvenlik anlamında her detayı yerine getirmek zorunda kalır.
Yelken yapmak isteyen ama ekonomik durumu buna el vermeyen üniversite öğrencileri veya sosyal sorumluluk içerisine giren konuların yükü dağıtarak güzel işlere imza atar.
Malzeme tedariğinde ortak hareket ederek indirimlere ulaşır ve ortak reklam alarak birbirlerine destek olur.
Bir güç oluşur ve tüm otoritelere karşı daha anlamlı bir duruş ve birlik sergiler.
Açık söylüyorum, benim böyle bir şeye hiç ihtiyacım yok. Önümde hedef koyduğum çalışma yılımın dolmasına inanın az kaldı. Sonrasında amatör bir denizci olarak devam edeceğim hayatıma ama bizim böyle bir şeye ihtiyacımız var. ilk el benden taşın altına, avukatım hazır, sosyal medya ve medya da benden, gerisi bir toplantıya beyler. Hadi kalın sağlıcakla…
Yüzünüzden yel, teninizden tuz eksik olmasın…