Ülkemizde önemi anlatılmakta benim nezdimde eksik kalan ancak birçok sporcunun şimdilik daha nüfusumuz az olsa da hayatına dokunan bir parkur Türkiye Turu Rekoru parkuru.
Hopa’dan başlayıp İskenderun’da son bulan 1600 millik rekor parkuru, birçok insanın hayal edemeyeceği kadar zorlayıcı, keyifli ve yetişkinler için sonsuz bir oyun alanı adeta.
Açık deniz yelken yarışçısı olan sevgili Tolga Pamir’in Temmuz sıcağında tek kişilik sınıfta parkuru bitirerek referans zaman oluşmasına sebep olması ve sonra tüm Türk denizcilerini bu parkuru denemeye davet etmesi ile başladı bu hikaye. Bu meydan okumaya ilk olarak karşılık veren ve parkuru deneyen ben ve kardeşim Tolga olmuştuk. Elimizden geldiğince, dilimiz döndüğünce de çok detay aktardığımız hem abi kardeş ilişkimizde hem de denizcilik serüvenimizde unutamadığımız anılar biriktirdiğimiz yegane bir organizasyondu.
Aldığım keyfi anlatabilmem mümkün değil, çünkü sadece 1 haftaya sıkıştırılmış 4 ayrı iklim ve denizi geçmek bu sırada ülke sularımızın tüm karakterini aynı hafta yaşamak inanılmaz bir deneyim. Şimdi bir çok okuyucuya komik tınlayabilir ama inanın Türkiye Turu Rekoru parkuru Atlantik geçmekten, Kuzey Denizi’nde seyir yapmaktan daha zor. Karadeniz’in büyülü oyunlarını ben Kuzey Denizi’nde görmedim, Sinop İnceburun’un öfkesini inanın Biscay’da görmedim, buraları geçtikten sonra Ege’ye vardığınızda sizi sarmalama hissini inanın başka bir denizde yaşamadım bir Ege çocuğu olarak.
Boğaz geçişleri de zorlu, çünkü seperasyon sürüyor, havasızlık bazen sizi çileden çıkarıyor ve ülke genelinde önünüzdeki 10 günün hava raporunu tutturmak mümkün olmadığından başınıza gelecekleri kestirmek imkansız hale geliyor.

Zorlu kısımları neler?
Türkiye Turu Rekoruna başlayacağınız tarihi 3 ay önceden bildirmeniz gerekiyor ve bu tarih için arıza, hava muhalefeti vs ile ilgili sadece 24 saat toleransınız var. Bu kural da denemenin karada başlamasına olanak veriyor, son yılların ortalamaları, iyi tahminler ve start gününüz çok önemli. Bizim ilk denememizin tarihi 2 Mayıs’tı ve 2 Mayıs tarihinde hadi bakalım başımıza ne gelecek diyerek yola çıkmıştık. Sinop burnunda yakalandığımız Karayel ise bize zorlayıcı anlar yaşatmış ve 11 saat kadar faça flok pozisyonunda beklememizi sağlamıştı. Sonrasında Antalya Körfezi’nde 20 saat rüzgar arayışımız ilk denemizi 13 gün 15 saatte bitirmemize sebep olmuştu. Ancak çıkış tarihi esnek olsa ve o Karayeli görüp çıkmama şansımız olsaydı belki daha iyi bir derece yapabilirdik ama iliklerimize kadar bizi zorlayan o muhteşem deneyimden de mahrum kalacaktık.
Zor yanlarından bir tanesi de gıda ve su takviyesinin çok iyi hesaplanması, hele ki ekipli sınıfta bu daha da problem çünkü günlerce kuru gıda ya da konserve çileye dönüştüğü gibi sağlığınızı da bozabiliyor. Keza o 13 günün sonunda benim sağlığımı toparlamam yaklaşık bir ayımı almıştı, saçma sapan gıdalar tüketerek, yıkanmadan, sadece hız göstergesine bakarak geçirdiğim 13 günün sonunda gözlerim enfekte olmuş, bağışıklık sistemim allak bullak olmuştu. Tolga benden genç, daha da sağlam çıktı o İskenderun’dan tatile devam etti ben hastaneye
İkinci denemem ise amatör denizcilerden oluşan harika bir ekip ile 50 feet bir tekneyle gerçekleşmişti. Orada tabi daha deneyimliydim ancak ekibimizde son dakika gelemeyenler ve benim Marmaris’ten yola çıkarak kualifikasyon parkuru Seferihisar’a gelmem, sonrasında Hopa’ya devam etmem ve hemen akabinde rekor için yola çıkmam yaptığım en büyük hata oldu. Fazla özgüven, iyi hissetmenin bedelini ardı ardına 15 günlük zaman dilimi içine sokuşturduğum 2500 mil ödemek zorunda kaldım. İkinci denememizde o kadar bitkin düşmüş ve muhakame yeteneğimi kaybetmiştim ki, normal bir zamanda iki dakikada aklıma gelecek çözüm yolu yaşadığımız arızada aklıma gelmemiş ve biz rekor parkurundan Bodrum önlerinde üzgünce çekilerek marinaya bağlandığımızda palamar halatlarını bağladığımız anda aklıma yaşadığımız problemin çözümü gelmişti. O moral bozukluğu bende iki ay kadar sürdü, inanın gece rüyalarımda kendimi o problemi çözerken görüyor, alternatif yolları düşünüyor ve yaşadığım değil yaşattığım hayal kırıklığı için moralimi düzeltmekte zorlanıyordum.
Çok sonra anladım ki bu her seferinde yola çıkıp bitirebileceğin bir parkur değil. Kendi ülkemizde olduğu için bize kolay gelen aslına bakılırsa dünyada rekor parkuru olarak denenen hiç bir parkurdan daha kolay olmayan büyülü bir 1600 mil…

Türkiye turu rekorunun tarihine kısa bir göz atarsak eğer;
Tolga Pamir, tek kişilik sınıfta parkuru ilk yapan ve Türk denizcilerini davet eden denizci olarak, 2021 yılında 16 gün 15 saatte parkuru bitirdi.
Sonrasında Duo sınıfında ilk denemeyi yapan Tolga & Atilla Gökova 2022 yılımda 13 gün 15 saat ile parkuru tamamladı.
Buradan sonra Türkiye turu rekoruna duyulan ilgi arttı ve Duo sınıfında Tolga Pamir ve Sevda Ersezer ikilisi Duo rekorunu 11 gün 20 saate indirdi.
Yıl 2023 olduğunda Doğukan Kandemir ve Candan Erken Güler ikilisi harika bir performans ile ucu ucuna da olsa parkur süresini 11 gün 13 saate indirmeyi başardı.
2023 yılı bu denemelerin en azimli savaşına sahne olacak, yakalandığı güneyli fırtınalar ile rekoru kırma şansı hiç kalmayan Caner Akdol’un inatla parkuru bırakmayarak 21 gün 17 saatte de olsa tek kişilik sınıfta parkuru bitiren 2. Türk yelkenci olacaktı. Bu azim savaşını seyretmek da anlatmak da ayrı bir keyifti.
Tabii ki her deneyen parkuru bitiremiyordu. Bu zorlu parkur bazen terk etmelere sahne oldu. 2023 yılında Başak Mirelli’nin tek kişilik sınıfta denemesi Trabzon önlerinde yarım kalırken 2025 yılında 2.denemesini yapacağını duyurdu. Aynı yıl Deniz Kuvvetleri’nin ekibi Sinop’a yaklaşırken yakalandıkları acımasız karayel sonucunda parkurdan çekilmek zorunda kaldı. Atilla Gökova ve ekibi ile ekipli sınıfının ilk denemesi olan denemde ise Bodrum önlerinde terk ile sonuçlanacaktı. Ancak ekipli sınıfında Fenerbahçe Doğuş Yelken Takımının süresi Türkiye Turu Rekoru parkurunda süreyi çok iddialı şekilde 10 gün 2 saate indirecekti. Bu süre uzun süre rekor sahibi olarak kupalarını ellerinde tutabilir.

2025 Mayıs ayında Mat 1180 teknesi ile Onur Tok ve ekibi Team Linea rossa olarak 22 Mayıs tarihinde rekoru kırmak için Hopa’dan yola koyuldu. 1. kapı olan Sinop ve 2. kapı olan İstanbul kapısını Fenerbahçe Doğuş takımından önce geçseler de Marmara Denizi’nin absürt sürprizi hafif hava ve güneyli rüzgar verince rekor parkurunu istedikleri sürede bitiremeyeceklerini anlayarak Avşa Adası açıklarında terk bildirdiler. Hemen akabinde teknelerini tekrar Hopa’ya transfer ederek Haziran ayında tekrar rekor için parkura çıkacaklarını beyan ettiler.
Türkiye Turu Rekoru parkuru çok kıymetlidir ve onu deneyen her denizci çok önemlidir. Parkura daha destek vermek, tanıtımı sadece sporcuların sosyal medya hesapları ile değil gerekirse bütçe ayrılarak Federasyon tarafından yapılması gerekir. Çünkü ülke açık deniz yarışçılığının gelişimi için elimizdeki en kuvvetli eventtir ancak rekor parkurunu ve rekor mantalitesini çok daha iyi anlatmamız gerekmektedir.
Yüzünüzden yel, teninizden tuz eksik olmasın