Bosphorus Cup yine geldi çattı. 17-20 Eylül’de 3 günlük bir yarış olarak yapılacak olan yarış geçen yıl Arkas yelken takımının şampiyonluğu ile noktalanmıştı. Bu yıl ise yerli yabancı katılımcılara ev sahipliği yapacak olan ve yıllanan Bosphorus Cup’ın yarış kayıt ücretleri dudak uçuklattı. IRC-ORC tartışmasından bile daha büyük, keza Bosphorus Cup iki sınıfa da açık. Özellikle böyle önemli organizasyonlarda iki puanlama sisteminin de kullanılması her ne kadar organizasyon komitesine yük getirse de yarışın tercih edilmesi için olması gereken aslında.
Ekim ayının sonunda ise Marmaris Yarış Haftası düzenleniyor ve hem Bosphorus Cup hem Mirw ülkemizin önemli yarışlarından ancak Marmaris Yarış Haftası’nın kayıtlarının başladığı gün Bodrum Cup yarışının son yarış günü. Bu üç önemli organizasyon Ege ve Marmara’nın en kalabalık yarışlarından. Bosphorus Cup önemli bir boğaz yarışırken Bodrum Cup ve Marmaris Yarış Haftası ise sezon sonu yat sektörüne son bir ekonomik lokomotif olan önemli organizasyonlar. Ancak iş yarış kayıt ücretlerine geldiğinde dudak uçuklatan rakamlar filoda bu yarışlara katılmak isteyen tekne sahiplerinin tercihlerini en çok etkileyen unsur olarak karşımıza çıkıyor.
EN İNSAFLI ORGANİZASYON BODRUM CUP!
Neden böyle dedim, çünkü Bodrum Cup tam 37. kez istikrarlı şekilde start alıyor ve teknenizle organizasyona katılım ücretiniz sadece 6000 TL. Eğer tekneniz yok ve yarışa katılan Bodrum guletlerinden bir tanesinde kamara kapatarak yarışmak ve tatilinizi yapmak hem de bu yarışın içerisinde bulunmak isterseniz organizasyon yarışa katılan guletlerden size ücreti mukabilinde kabin kiralıyor. Ancak burada esas olan her tekneye göre ayrı sınıfları bulunan bu organizasyona yarışmak için tekneniz ve ekibinizin ödemesi zorunlu olan kayıt parasının sadece 6000 TL olması. Yarış bu yıl Yalıkavak – Leros – Bodrum rotasında yapılıyor ve kapı vizeleri için organizasyon yardımcı oluyor.
Marmaris Yarış Haftası ise tam 36. kez düzenleniyor. 25 Ekim’de başlayacak olan organizasyonun tam programı daha yayınlanmamakla birlikte Belediye Marina’da teknelerin konaklayacağı kesin. Bu yıl değişen yönetimin de ilk yarış haftası. Marmaris Yarış Haftası özellikle kalabalık inshore startları ile tam bir yarış haftası aslında. Genellikle 100 tekne ve üzeri kayıt alan bu organizasyona Rus, Ukrayna, Bulgar ve Yunan ekiplerin ilgisi de oldukça büyük. Bu yıl belirlenen kayıt ücretleri ise tekne başına 900 Euro, katılımcı başına ise 120 Euro olarak belirlendi. Yani 6 kişilik bir ekibiniz var ise 1620 Euro’luk bir kayıt ücreti sizi bekliyor. Ekip kalabalıklaştıkça bu rakamda artıyor haliyle.
Bosphorus Cup’a geldiğimizde ise İstanbul filosunu acı bir kayıt ücreti karşılıyor. Aslına bakıldığında makul olan kayıt ücretleri teknenizde reklam varsa 3 katına çıkarak inanılmaz rakamlara ulaşıyor. Buna göre 11-13 metre arası bir tekneniz var ise kayıt ücreti 700 Euro ancak teknenizde reklam taşıyorsanız yani bir sponsorunuz var ise bu rakam 2400 Euro’ya çıkıyor. Tekneniz büyüdükçe kayıt ücreti arttığı gibi İstanbul filosunda reklam taşımayan tekne neredeyse yok ve zaten Türkiye Yelken Federasyonu’na yıllık reklam bedeli ödeyen teknelere bir yarışta üç katından da fazla yarış kayıt parası istemek ne kadar doğru gerçekten sorulması gereken bir soru.
Bir organizasyonun para kazanması gereken unsur kayıt ücretleri değil sponsorları, aldığı reklamlar olmalıdır. Çünkü bu bakış açısı ile markanı bu yarışta göstermenin bir bedeli var gibi bir anlayış ortaya çıkıyor. Ancak yarışan yatların içerisinde organizasyona değer katan, organizasyonun görünürlüğünü artıran tekne sahipleri yok mu? Var tabii ki! Bir gün onlar da biz görünürlüğünüzü artırıyoruz para istiyoruz derlerse ve bu ne kadar komik tınlarsa bence bu da o kadar komik bir bakış açısı olmuş.
Nihayetinde elimizde bir filo var, bu filonun hatırı sayılır tekneleri, uluslararası başarılar alan ekipleri var. Ancak bu filonun binlerce Euro yarış kayıt parası ödeyecek gücü ne kadar var o tartışılır ve artan yarış sayımızda katılmaya değer organizasyonların sayısının azaldığı bir periyoda girdiğimiz de aşikar. Yarış bol ama tercih etmek zor. Teknesine sponsor alan bir sporcu, sponsoruna kusura bakmayın bu yarışın kayıt parası bu kadar reklamlı teknelere ek bütçe lazım demek zorunda kalmamalı ve Bosphorus Cup’ta yapılan uygulamayı diğer kulüpler de örnek alırsa işte o zaman gerçekten yarışacak alanımız kalmaz.
Yine de kimine pahalı gelen kimine ucuz gelir, herkes tercihlerini arzu ettiği yarışa göre düzenleyecektir. Ancak bu kayıt paraları Avrupa’nın çok meşhur yarışları ile yarışırken organizasyonlar ne kadar o yarışlara karşı yarışabiliyor bir durup sormak lazım.
Yüzünüzden yel teninizden tuz eksik olmasın
