Milli sörfçü Çağla Kubat, Alaçatı’daki okulunda yetiştirdiği çocuklarla Türk bayrağını yurt dışında başarıyla dalgalandırıyor.
Slalom milli takımındaki 16 sporcudan 14’ünün Çağla Kubat Windsurf Akademi’den olması, en büyük gurur kaynağı.
Röportaj Emre Tazegül
Türkiye’de sörf deyince ilk akla gelen isimlerden biri Çağla Kubat. Dünya ve Avrupa çapında dereceleri olan Çağla Kubat, aynı zamanda çok iyi bir eğitmen. Çağla Kubat Windsurf Yelken Kulübü ve Çağla Kubat Windsurf Akademi’de eşi Jimmy Diaz ile yetiştirdiği çocuklar, milli takımın belkemiğini oluşturup Türkiye’yi başarıyla temsil ediyor. 16 kişiden oluşan rüzgar sörfü slalom milli takımının 14’ünün Çağla Kubat Windsurf Akademi’den olması yapılan işin ne kadar iyi olduğunun en önemli göstergesi. Sailing Times olarak Çağla Kubat ile Alaçatı’daki yerinde güzel bir röportaj gerçekleştirdik. İşte sorularımıza verdiği cevaplar…
Çağla Kubat Windsurf Yelken Kulübü ve Çağla Kubat Windsurf Akademi’de neler yapıyorsunuz?
7’den 70’e sörf eğitimi vermekle birlikte bizim asıl hedefimiz çocuklar ve gençler. Sörf cenneti olarak bilinen Alaçatı’da, onları öncelikle bu sporun temelleriyle tanıştırıyoruz. Başlangıç derslerimizin özel ders olarak alınmasını doğru teknikle bu spora başlatabilmek adına önemsiyoruz. Doğru temellerle gidip dönmeyi öğrenen bir sporcuyu en kısa zamanda eğlenceli kamp programları olarak uyguladığımız grup derslerine geçiriyoruz. Bu programlarda yelken sporunun teorisini, fiziksel kondisyon ve koordinasyon antrenmanlarıyla denizdeki eğitimimizi harmanlayarak sporcu yetiştirmeye başlıyoruz. Özellikle yaz kampları çok önemli. Çocuklarımızın bu geçiş aşamalarının yaz aylarında olması daha iyi oluyor. Yaz kamplarında bu sporu sevip devam etmek isteyen çocuklarımızı da sonbahar ve kış kamplarımıza alıyoruz. Onları diğer yaza kadar yarışçı durumuna getirmeyi hedefliyoruz. Bunun için de aşama aşama ilerliyoruz. İlkokul, ortaokul, lise eğitimi gibi düşünün. Özel eğitimle sörfe başlayan çocuk, yaz kampımızdan performans takımımıza geçip sonra da yarış takımımıza katılabiliyor. Hazır olan sporcularımızın önce kulüp yarışlarında tecrübe kazanmalarını sağlıyoruz, sonra farklı bölgelerde ulusal yarışlara ve son olarak da yurtdışı yarışlarına katılımlarında hep yanlarında oluyoruz. Benim aynı zamanda Türkiye Yelken Federasyonu’nda da görevim var. Slalom Komitesi’nde windsurfsporunun gelişimi için çalışıyorum. Slalom kategorisinde milli takım antrenörlüğü de yapıyorum. Sporcularımın yurtdışındaki temsilinde yanlarında olabilmek benim için çok önemli o yüzden bu görevi eşim Jimmy Diaz ile birlikte çok severek yapıyoruz. Yani bütün windsurf kariyerlerinde çocukların yanında oluyoruz diyebilirim.
Kulübümüzde hakem seminerleri, eğitmen kursları, tecrübeli isimlerle spor beslenmesi, psikolojisi gibi konularda seminerler ve önemli markalarla kurumsal etkinlikler de düzenliyoruz.
Yabancı kulüpler için antrenman kampları geçmişte yaptık ve 2025 için Alaçatı Turizm Derneği ile devam ettirmeyi planlıyoruz.
Kulübümüz her yıl pek çok il yarışına, milli takım seçme yarışlarına ev sahipliği yaptığı gibi sosyal sorumluluk yarışları ve uluslararası yarışların da organizasyonunu üstleniyoruz.
Kulübünüz kaç üyesi var?
Lisanslı sporcu sayımız 100’ün üzerine çıktı.Bu sporcuların bazıları sadece yazın geliyor ve hobi olarak yelken sporunu devam ettiriyor. Aktif olarak yarışan ve antrenmanları devam ettiren 60 sporcumuz var. Slalom, Slalom Foil, IQ Foil (olimpik) ve wingfoil kategorilerinde sporcu yetiştiriyoruz. Yarış takımlarımızdan en kalabalık grubumuz slalom. Bu arada kulübümüzde aktif olarak devam ettirdiğimiz Kickboks/Tekvando branşlarımız ve pek çok derecemiz var. Yaz kamplarımızda windsurf/kickboks kombineli programlarımızda yer almakta ve ilgi görmekte.
Sörf başlamanın ideal bir yaşı var mıdır?
Evet. En ideal başlama yaşı 7, bana göre. Her yaş grubuna hitap eden bir spor sörf. Herhangi bir sağlık sorunu olmayan herkes yapabilir. 20 yaşında bir gencin, çocukların 7-8 yaşından itibaren yarış eğitimi almaya başladıkları bir düzende yeni başlayıp yarışta bir hedef koyması çok gerçekçi olmaz. Sörfle denizde istediği noktaya gidip dönebilmeyi, rüzgarda ekipmanla bütünleşerek hızın keyfini çıkarmayı ise her yaş grubuna öğretebiliriz. 7 yaşın altında başlayanlar da var, benim kızım gibi. Bu yaşlardaki çocuklara öğretmek için çok uygun koşulları kollamak gerekiyor. Kısa bir zaman için Çeşme’ye gelecek 7 yaş altı çocukları yelken sporuna yönlendiriyorum. Kötü bir deneyim yaşayarak çocuğun spordan soğumaması bizim için çok daha önemli.
Keyif almak ya da yarışçı olmak için ne kadar sürede sörf öğrenilebilir?
Bu soruya kesin bir cevap vermek çok zor. Çünkü her çocuğa ve her insanın altyapısına göre sonuç çok değişiyor. Yani sporcu biri geldiği zaman sörfü 10 derste öğrenebiliyor. Ama hiç spor yapmamış biri geldiği zaman ilk derste daha bordun üzerine çıkmakta zorluk yaşayabiliyor. Onun için bu öğrenme süresi çok değişken. Spor altyapısı olan ve fiziksel kondisyonu yerinde olan biri için 10 ders yeterli olabiliyor. Geliştirmek için zor bir spor. Zaman istiyor. Mutlaka bir yaz dönemini burada geçirmesi gerekir. Sörf de ilerlemek 2-3 ayınızı alabilir.
Çocuklar yarışçı pozisyonuna ne kadar sürede gelebilir?
Bu konuda örnek gösterebileceğim bana göre bir başarı hikayesi olan bir sporcumuzvar. 2022 yazında sörfle tanıştı ve 2023 yazında yarışmaya başladı. Bütün kış her haftasonu ailesi onu Kocaeli’den getirdi. Böyle bir gelişim için aile desteği ve sporcunun iç motivasyonu çok gerekli. Sporcumuz hem çok zeki, hem azimli hem de zamanını hiç boşa geçirmeyen bir yapıya sahip. Okulda da burslu okuyor ve dersleri çok iyi. Yazın okulumuzda çalışarak bize destek verdi. Bu yaz ise podyumdaki yerini aldı ve daha uzun yıllar bu özelliklerle orada kalacağını düşünüyorum.
Sörf yapabilmek için özellikle çocuklarda belli bir fiziksel ya da mental özellik arıyor musunuz?
Bir kere öncelikle mücadeleci bir yapı gerekiyor. Çabuk pes etmemesi ve mücadeleciolması çok önemli. Kolay vazgeçen, çok çabuk sıkılan çocuklar için uygun bir spor değil. Doğanın zorlu şartlarında dayanıklılık önemli oluyor.. Bu sabrı gösterebilecek çocuklar başarılı oluyor. Benim gözlemlerime göre sporda başarılı çocukların genelde okul dersleri de iyi oluyor. Devamsızlıkları olduğu için okul başarısının düşeceği düşünülebilir ama bu çocuklar zamanlarını iyi kullanmayı ve doğru planlama yapmayı iyi öğreniyorlar. Tabii ki istisnalar vardır. Sorumluluk sahibi, zamanını doğru yönetmeyi bilen çocuklar bu işte de başarılı oluyor. Bence zeka ve gözlem yeteneği de çok önemli. Yetenek ise tüm bu özelliklerden sonra önem taşıyor. Çok yetenekli çocukların hızlı ilerlediklerini ama belli bir noktadan sonra iç motivasyonu yüksek çocuklarla antrenman eksiklikleri nedeniyle mücadele edemediklerini gözlemliyoruz. .
Sörf eğitimi çocukların okul ve sosyal hayatlarına da artı bir değer katıyor mu?
Hem de çok fazla. Öncelikle özgüven kazandırıyor. Denizin açıklarına çıkıp yarıştıktan sonra tek başına karaya dönebilen ya da okyanus dalgalarının arasında fırtınalarda sörf yapabilen bir çocuk için bir sınav ne kadar korkutucu ya da stresli olabilir ki? Yelken sporunun faydaları saymakla bitmez ama en önemlilerinden biri de daha önce söylediğim gibi çocuklar zaman yönetimini ve sorumluluk sahibi olmayı öğreniyorlar. Kendi kızımda görüyorum şimdi. Çalışması gerektiği zaman çalışıyor. Dersi dinlemesi gerekiyorsa dinliyor. Çünkü sonraki zamanlarını sörfe ayırmak istiyor ve onun için de antrenman ve yarış dışı zamanlarını doğru kullanıyor. Zaman kısıtlamanız yoksa zamanın değerini anlamayıp boşa harcayabilirsiniz ama kısıtlı zamanınız varsa ondan en büyük verimi sağlamayı amaçlarsınız. Bu spor sabırlı olmayı da öğretiyor çünkü rüzgarsız günlerde saatlerce yarışları beklememiz gerekebiliyor. Rüzgarlı bir günde suya çıkıp bir anda biten rüzgar nedeniye karaya dönmek büyük bir uğraş gerektirebiliyor ve biz sörfçüler doğanın tüm bu srprizlerineuyum sağlamayı öğreniyoruz.
Yetiştirdiğiniz çocukları kürsülerde görmek, yarışırken görmek neler hissettiriyor?
Çok keyifli. Ben kendim yarışçılığı nasıl bırakacağım diye çok düşünürdüm. Çünkü yarışmayı çok seviyorum. Dünyanın farklı denizlerinde ülkemi temsil etmek benim için çok değerliydi. Öyle bir tutkuyla bağlıydım ki çevremdekiler benim yarışmayı asla bırakamayacağımı düşünüyordu. Ben de yarışmayı bıraktığımda ciddi ruhsal çöküşler yaşayacağımı mutsuz olacağımı düşünüyordum. O kadar keyifli bir geçiş oldu ki benim için bu süreç. Çünkü kendim yarışlara katılmasam da gençlerin yolculuklarının bir parçası olmak onlarla tüm bu duygusal süreci paylaşmaktan çok keyif alıyorum. Doğayla olan mücadelem bitmedi sadece artık bir yol göstericiyim ama devam ediyorum. Onların gelişimlerini sonra da yarışlarını izlemek bana aynı heyecanı veriyor. Aynı süreci defalarca yaşıyorum. Onların başarı sonrası mutluluklarını, istedikleri sonuçları alamadıkları zamanlarda hayal kırıklıklarını , yarış sırasında heyecanlarını ve korkularını paylaşmaktan keyif alıyorum. Yarış keyfini onlarla antrenman yarışlarına katılarak yaşıyorum. Birkaç sene önce yelkeni kaldırmayı öğrettiğiniz bir çocuğun yarış parkurunda sizi zorlamaya başladığını görmek inanılmaz bir duygu…
Buradaki hedefiniz nedir? Ne yapmak istiyorsunuz burada?
Bu soruyu 10 sene önce sormuş olsaydınız, kendi kulübümde sporcu yetiştirirken aynı zamanda onların yarış macerasının bir parçası olmayı istediğimi söylerdim. Ama şu an o noktadayım zaten. Bundan sonraki hedefim ekibimizi daha da güçlendirip bizim dışına çıktığımızda da yürüyen bir sistem oluşturmak. Bizim istediğimiz standartlarda bir sörf okulu oluşturduğumuzu düşünüyorum ama bunu sağlamak için Jimmy ve ben durmaksızın çalışıyoruz. İş yükümüzü devredebileceğimiz bu işi tam zamanlı yapacak bizim yetiştirdiğimiz daha geniş bir antrenör kadrosuna ihtiyacımız var. Bu ekibi oluşturabilirsek Türkiye’nin farklı bölgelerinde okulumuzun şubelerini açmayı da düşünebiliriz. Hedefim kesinlikle ticari değil sadece daha çok çocuğa dokunabilmek ve sporcularımın antrenman bölgelerini çeşitlendirmek amacım.
Sörf, pahalı ve ulaşılması zor bir spor mudur?
Sörf eğitimi için değil ama yarışçılığı için pahalı bir spor haline geldiğini söyleyebilirim. Benim yarıştığım yıllarda durum böyle değildi. Şimdi düşünüyorum daacaba benim zamanımda böyle olsaydı ben nasıl yarışırdım? Yani gerçekten zor. Sörf ekipmanın fiyatı sadece artan kurlardan değil gümrükteki ek vergilerden dolayı da çok yüksek.. Biz sörf ekipmanının ithalatını da yapıyoruz. Sporun gelişimi için fiyatları ne kadar düşük tutmaya çalışsak da tüm bu gelişmeler işimizi zorlaştırıyor.Eğitim için de ücretler herkesin ulaşabileceği seviyelerde diyemem ama sadece çok yüksek sezonlar tercih edilmeyip daha uygun çözülebilir. Yarışçılık ise ekonomik durumu iyi olan ailelerin çocukları için daha uygun olmaya başladı.. Bu konuda marka sponsorlukları artık çok daha önemli hale geldi.
Alaçatı neden bu kadar önemli sörfçüler için?
Rüzgarın girebildiği bir koy olması çok önemli. Normalde açılarından dolayı koyun bu kadar içine giren rüzgarı her zaman alamazsınız. Ayrıca koyun iç tarafında tamamen kum ve sığ bir alan var. Çocuklar suyun içinde yürüyebiliyorlar. Düşünce ya da dönemeyince yürüyerek dönebiliyorlar. Biz botla başlangıç eğitimi vermiyoruz.Eğitmenlerimiz suda ayakta durarak komutlarla ders verebiliyorlar. Doğa harikası korunaklı koyumuz ve bu koya çok düzgün açılarla giren rüzgarımız Alaçatı’yı sörf için çok özel bir alan haline getiriyor. Hep sörf deneyenler ileri gittiklerini ama aynı yere dönemediklerini söylerler ya biz de farklı akıntılarda olmadığı için bu durum kolay kolay yaşanmıyor. Çocuklar için çok güvenli ve kolay bir parkur olduğu için sörfe başlama yaşını düşürebiliyoruz ve başarılar da erken yaşlarda kazanılabiliyor. Bu özellikleri sayesinde yarışlar için çok uygun bir yer. Tribün gibi yani, bir futbol maçı izler gibi buradan oturup önünüzdeki sörf yarışını seyredebiliyorsunuz. Normalde yelken yarışları hep koyun içi çok iyi rüzgar almadığı için açıkta yapılır ve kolay izlenemez. Alaçatı’da yarışların takibi çok güzel, çok keyifli oluyor.
Alaçatı’nın değerini biliyor muyuz?
Alaçatı’nın değerini biz yelkenciler çok iyi biliyoruz ama malesef etrafta sadece maddi çıkarlarını düşünenler var. Çeşmenin sembolü haline gelmiş bu doğal güzelliğimizi korumanın önemini bu tip zihniyetlerin anlamasını bekleyemeyiz. Koyun karşı tarafı büyük otellerle eski değerini kaybediyor. Bizim bulunduğumuz bölgeyle ilgili ben yıllardır savaşıyorum. Bu süreçte, Spor Bakanlığı, Turizm Bakanlığı, Tarım Bakanlığı ile Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’ndan destek istedim ve yetkililerine gidip durumu anlattım. Çünkü üzerinde bulunduğumuz bu araziyi de talan ederek, oteller ve gece kulüpleri yaparak sörf okullarını çıkararak maddi kazanç sağlama hırsında şirketler vardı. Mücadelemin sonunda Türkiye Yelken Federasyonunun, Bakanlıklarımızın ve Çeşme Belediyemizin de destekleriyle, tesisimizin yer aldığı bölge ‘Spor Alanı’ olarakkabul edidli. Alaçatı’nın doğal yapısının uygunluğunu, dünyadaki konumunu , bizim yıllardır kamu yararını gözeterek yaptığımız çalışmaları kanıtları ve sonuçlarıyla anlattım. Tüm emeklerimizi, yetiştirdiğimiz milli sporcu sayısını, yapılmış eğitmen ve hakem seminerlerini, sayısız yarışı da gözeterek yanımızda olan tüm yetkilieresporun geleceği olan çocuk ve gençlerimiz adına teşekkür ederim. Burası artık imar planlarında spor alanı olarak gözüküyor ve sörf okulu dışında hiçbir şey yapılamaz. Biz olsak da olmasak da burada sörf okulu olacak. Başka bir şey yapılamaz. Bunun da iyice anlaşılmasını istiyorum.
Alaçatı Wind Fest nasıl doğdu?
Alaçatı Wind Fest beş yıl önce ‘Alaçatı rüzgarı çocuk ve gençler için esmeye devam etsin sloganıyla başladı. Alaçatı’nın korunması için bir iletişim platformu kurabilmek festivalimizin hedeflerinden biriydi. Rüzgar festivali Çeşme ilçemiz için anlamlı bir proje ve bölgeye ekim ayında turizm ve spor adına önemli katkılar sağlıyor. Bu festivali, Alaçatı sörf koyumuzun değerini unutturmamak için daha uzun yıllar devam ettirebilmek en önemli arzumuz. 2024’de sponsorlarımızın farklı etkinlikleriyle sadece 14 ülkeden sporcunun yarıştığı uluslararası bir sörf yarışı değil tüm dünyanın dikkatini çekecek renkli ve keyifli bir festival olarak yaşattık. Signify Aydınlatma ile yapılan gece yarışımızla deniz aydınlatıldı ve ışıklandırılmış sörflerin geçişi izlendi. İstek Okulları’nın Okul projesiyle Çeşme’nin farklı okullarından getirilen öğrencilere hem sporun faydaları anlatıldı hem unutamayacakları eğlenceli etkinlikler düzenlendi. Ford çetaş ile kız sporcularımızın yaratıcı çalışmaları ödülendirildi ve Axa Sigorta ile sağlıklı yaşam için spor dendi.